Afganistan, 2023'ün en yıkıcı doğal felaketi ile sarsıldı. Gece yarısı meydana gelen deprem, ülkenin birçok bölgesinde geniş çaplı hasara yol açtı. Yerel saatle 02:30'da 7.2 büyüklüğündeki sarsıntı, özellikle Hazar bölgesindeki eski köylerinde büyük yıkımlar ve can kayıplarına neden oldu. İlk belirlemelere göre, 2 binden fazla insanın hayatını kaybettiği ve binlerce kişinin yaralandığı bildiriliyor. Ardından gelen artçı sarsıntılar, kurtarma çalışmalarını son derece zorlaştırdı. Bu felaket, sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal bir yıkımın da habercisi. Aileler sevdiklerini kaybederken, devahr tarafından sağlanan yardımların yetersiz olduğu öne sürülüyor.
Afgan halkı, gece uykuları sırasında gelen bu sarsıntıyla bir anda uyanmak zorunda kaldı. Hızla kaçışmaya çalışan insanlar, çoğu zaman canlarını kurtaramadan evlerinin molozları altında kaldı. Deprem anında birçok insan, sıcak yaz gecesinin verdiği rehavetle dışarıya çıkmadan, uykuya dalmıştı. Sarsıntının etkisi altında kalp atışları hızlanan insanlar, panik içinde evlerinden fırlamaya çalıştı. Ancak birçok kişi, dar sokaklarda oluşan yıkıntılar nedeniyle kaçış yollarını bulmakta zorlandı. Ülke genelinde duyulan depremin ardından ilk yardım ekipleri hızla harekete geçti; fakat altyapı eksiklikleri dolayısıyla birçok bölgeye ulaşmak oldukça güç oldu.
Kurtarma ekipleri, depremden hemen sonra bölgeye intikal etmeye çalıştı. Ancak yol çöküntüleri ve yıkılan köprüler nedeniyle yardım çalışmaları oldukça yavaş ilerliyor. Yerel halk, enkaza dönen evlerin önünde çaresizce beklerken, hayatta kalanlar için gıda ve medikal yardıma ihtiyaç duyuluyor. Türkiye, Pakistan ve İran gibi komşu ülkeler, insani yardım gönderme sözü verdi. Afgan hükümeti, uluslararası toplumun desteğine erişebilmek için acil durum ilan ettiğini duyurdu. Birçok STK da bölgeye yardım gönderme konusunda harekete geçti. Yalnızca maddi yardımlar değil, aynı zamanda psikolojik destek hizmetlerine de ihtiyaç duyuluyor.
Afganistan'daki bu deprem, sadece bir doğal felaket değil, aynı zamanda bölgede halihazırda var olan sosyal ve ekonomik zorlukları bir kat daha artırdı. Ülkede, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve altyapı eksiklikleri şimdi daha da belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor. Uzmanlar, bu tür felaketlerin etkilerini azaltmak için hazırlıkların yapılması gerektiğini vurguluyor. Geçmişte yaşanan depremler, Afgan halkının dayanıklılığını test etse de, yeniden inşa süreci oldukça zor ve uzun sürecek gibi görünüyor.
Deprem sonrası bölgedeki dinamiklerin nasıl değişeceği, hem ulusal hem de uluslararası siyasette etkiler yaratacak. Afganistan sorunu, üst düzey diplomatları ve hükümetlerini yeniden düşünmeye yönlendirebilir. Gözler, dünya genelinde yardım göndermeye hazırlanan ülkelere çevrilmiş durumda. Birçok uluslararası organizasyon, bu durumu değerlendirmeye başladığı ve durumun hassasiyetine dikkat çekerek, acil yardım çağrısında bulunuyor. Afganistan'a yardım elini uzatmak, sadece insanî bir görev değil, aynı zamanda insanoğlunun dayanışma ve dayanıklılığının bir sembolü olacaktır.
Son olarak, bu tür felaketlerin önüne geçmek için, dünya halkının birleşmesi, dayanışma göstermesi ve etkili stratejilerin geliştirilmesi gerektiği aşikâr. Yakın bir gelecekte, Afganistan'daki bu yıkımın ardından insanların nasıl bir araya gelip yaralarını sardığını görmek, hem umut verici hem de dikkat çekici olacaktır. Bu süreç, felaketlerin yalnızca yıkıcı değil, aynı zamanda birleştirici gücünü de gözler önüne serebilir.