58 yaşındaki Suna Yılmaz, hayatının en zor dönemlerinden birini geride bıraktı. Meme kanseriyle mücadelesinin ardından, aort kapağı ameliyatı ile sağlığına yeniden kavuştu. Kanser tedavisi sürecinde yaşadığı zorluklara rağmen asla pes etmeyen Yılmaz, hayata tutunma azmiyle çevresindekilere de ilham kaynağı oldu. Onun hikayesi, hastalıkların hayatta yalnızca birer engel olmadığını, aynı zamanda insanın iradesinin, azminin ve pozitif düşüncenin ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor.
Yılmaz, 2019 yılında meme kanseri teşhisi konulmasıyla birlikte hayatında büyük bir değişimle karşılaştı. Başlangıçta teşhis edilen tümör, ilerleyen dönemlerde yayılmaya başladı ve bu süreçte birçok zorlu tedavi aşaması geçirdi. Kemoterapi ve radyoterapi seansları, onun fiziki ve psikolojik sağlığını ciddi şekilde etkiledi. Ancak Yılmaz, bu zor dönemlerde kendisine inanarak ve destek alarak mücadele etti. “Her ne kadar zor durumlarla karşılaşsak da hayatta her daim bir umut olduğunu unutmamalıyız” diyen Yılmaz, güçlü kalma yolunda motivasyonunu sabahları spor yaparak sağladığını belirtti.
Meme kanserini atlattıktan sonra, Yılmaz'ın sağlık sorunları devam etti. Aort kapağındaki darlık, kalp sağlığını tehdit eden ciddi bir durumdu. Doktorları, Yılmaz'a acil aort kapağı ameliyatı olmasının gerektiğini bildirdiler. Bu süreç, onun için yeni bir sınav olacaktı. 2023'te gerçekleştirilen operasyon sonrasında, Yılmaz sağlığına kavuştu ve yeniden hayatın tadını almaya başladı. “Bu süreçte yaşamımın değerini bir kez daha anladım. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak yeniden doğmuş gibi hissediyorum” diyen Yılmaz, arkadaşları ve ailesiyle birlikte vakit geçirmenin mutluluğunu yaşıyor. Aort kapağı ameliyatının ardından yaşadığı müthiş iyileşme, Yılmaz’ın kararlılığı ve iradesinin bir göstergesi oldu.
Suna Yılmaz, sadece hayatta kalmakla kalmayıp, aynı zamanda hastalıklarıyla başa çıkarken çevresindeki insanlara da umut olmaya devam ediyor. Onun hikayesi, zor zamanlarda bile hayata sıkı sıkıya sarılmanın ve mücadele etmenin önemini gözler önüne seriyor. “Hayat çok kısa ve değerli, bu yüzden her anı dolu dolu yaşamak gerek. Geçmişteki zorluklar beni güçlendirdi ve geleceğe daha umutla bakmamı sağladı” diyor. Yılmaz'ın hikayesi aynı zamanda sağlık alanında mücadele eden diğer bireylere ilham veriyor. Sağlığına kavuşmuş bir kadın olarak, başkalarına umut vermek için sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor.
Ülkemizde meme kanseri, erken teşhis ve tedavi olanakları arttıkça kayıtlara geçirilen bir hastalık olmasına rağmen, hala birçok kadın bu zorlu süreçle baş etmek zorunda kalıyor. Suna Yılmaz gibi cesur bireyler, bu zorlu mücadelenin yalnız olmadığını gösteriyor. Onun deneyimlerinin, yalnızca kendisine değil, tüm toplumda farkındalık yaratma potansiyeli taşıdığına inanılıyor. “Kendinizi kanserden korumak için düzenli kontroller yaptırın, sağlıklı beslenin ve spor yapın. Hayatta kalmanın yolu, kendine ve hayata dair umut beslemekten geçiyor” diyor Yılmaz. Bu cümleleri gelecek nesillere bir mesaj olarak bırakıyor.
Suna Yılmaz, yaşadığı sağlık mücadelelerini toplumla paylaşarak, diğer hastaların moral bulmasını ve cesaretlenmesini sağlıyor. Gelecek için daha alanında yetkin uzmanların ve sağlık personelinin oluşturduğu destek ve rehberlik programlarının yaygınlaştırılmasının gerekliliğini vurguluyor. Sonuç olarak, Yılmaz’ın hikayesi, insan iradesinin ve pozitif düşüncenin neler başarabileceğinin bir kanıtıdır. Hayat her zaman zorlayıcı olabilir, ancak bu zorluklarla mücadele edenlerin hikayeleri, diğerlerine ilham vermekte ve umut ışığı olmaktadır.